İzâle‑i şuyu Davası Olan Yer Satılır mı?
Türk hukukunda ortak mülkiyetteki bir taşınmazın paylaşılması amacıyla açılan İzale‑i Şuyu Davası (ortaklığın giderilmesi) yoluyla, söz konusu taşınmazın üçüncü kişilere satışının mümkün olup olmadığı önemli bir sorudur. Bu yazıda önce tarihi ve hukuki arka planı ele alıp, ardından günümüzdeki uygulama ve tartışmaları inceleyerek bu soruyu açıklamaya çalışacağız.
Tarihsel ve Hukuki Arka Plan
İzale‑i şuyu davası, Türk Medeni Kanunu’nda paylı ya da elbirliği mülkiyete konu taşınır ya da taşınmaz mallarda “ortaklığın sonlandırılması” amacıyla öngörülmüştür. :contentReference[oaicite:1]{index=1} Kanunun m. 698 ve devamı, elbirliği mülkiyeti açısından m. 703 ve miras ilişkileri açısından m. 642 gibi düzenlemeler ile hukuki dayanak oluşturur. :contentReference[oaicite:2]{index=2}
Davanın amacı, birden fazla kişinin birlikte sahip olduğu malın ya “aynî taksim” yoluyla paydaşlara bölüştürülmesi ya da bölüştürmenin mümkün olmadığı durumlarda “satış” yoluyla bedelinin paydaşlara dağıtılmasıdır. :contentReference[oaicite:3]{index=3} İlerleyen mahkeme içtihatlarında da, aynen taksimin fiziken veya ekonomik olarak mümkün olmaması hâlinde satış yoluna gidileceği kabul edilmiştir. :contentReference[oaicite:4]{index=4}
Yer Satışı Mümkün mü? Ne Zaman, Nasıl?
Özetle: Evet, izale‑i şuyu davası olan bir taşınmazın satışı mümkündür; ancak bunun için bazı şartların gerçekleşmesi gerekir.
Satışa Hükmedilmesinin Şartları
- Paylı ya da elbirliği mülkiyet ilişkisinin olması gerekir. :contentReference[oaicite:5]{index=5}
- Taşınmazın “aynî taksim” yani bölünebilme yoluyla paydaşlara verilmesinin mümkün olmadığına mahkemece kanaat getirilmesi gerekir. :contentReference[oaicite:6]{index=6}
- Davada satış suretiyle izale kararı verilmiş olmalıdır. Satış kararı kesinleştikten sonra infaz süreci başlar. :contentReference[oaicite:7]{index=7}
Satış Usulü
Mahkeme, satış yönünde karar verdiği takdirde, satış işlemi genellikle açık artırma usulüyle ve satış memurluğu ya da icra müdürlüğü aracılığıyla yapılır. Bu süreçte taşınmazın kıymet takdiri yapılır, ilan verilir ve ihaleye katılım şartları belirlenir. :contentReference[oaicite:8]{index=8} Satış bedeli elde edildikten sonra paydaşlara hisseleri oranında dağıtılır. :contentReference[oaicite:9]{index=9}
Üçüncü Kişiye Satışın Hukuki Değeri
Burada dikkat edilmesi gereken husus, satışın yalnızca paydaşlar arasında değil, üçüncü kişilere karşı da yapılabileceğidir. Mahkeme kararında satış yoluna gidilmesine karar verilmişse, ihaleye herkes (paydaş ve üçüncü kişiler) katılabilir. Bu durumda taşınmaz üçüncü kişiye alıcı bulabilir ve mülkiyet değişebilir. :contentReference[oaicite:10]{index=10}
Ancak; paydaşlardan biri satışa karşı çıkıyor diyerek işlemi tamamen engelleyemez. Satış şartları hukukî olarak uygun şekilde hazırlanmış ve ilan edilmiş ise satış geçerli olur. :contentReference[oaicite:11]{index=11}
Günümüzdeki Akademik ve Uygulama Tartışmaları
Akademik literatürde ve hukuk uygulamasında aşağıdaki başlıklar öne çıkmaktadır:
- Aynen taksimin ölçütleri: Bir taşınmazın bölünebilirliği konusunda bilirkişi raporlarının ve mahkeme incelemelerinin yeterliliği sık tartışılmaktadır. “Bölünme hâliyle değer kaybı öngörülüyorsa satış tercih edilmeli” görüşü yaygındır. :contentReference[oaicite:12]{index=12}
- Paydaşların alış‑öncelik hakkı: Satış ihalesine paydaş olarak katılma ya da payı devralma imkanları önemlidir; bu hakların kullanımı üzerine uygulamada çözüm önerileri vardır. :contentReference[oaicite:13]{index=13}
- Satış kararının usulü: Satışın ilamlı icra takibi yoluyla mı yoksa mahkeme kararıyla mı yapılacağı hususu tartışmalıdır; mahkeme kararına başvurulmadan doğrudan icraya gidilmesinin hukuka aykırı olduğuna dair Yargıtay kararları da vardır. :contentReference[oaicite:14]{index=14}
- Değer farklılıklarının paylaşma hakkaniyeti: Satış sonrası paranın paylaştırılmasında, pay oranlarının eşitliğine rağmen taşınmazın konumu, imar durumu gibi unsurlar nedeniyle bazı paydaşların dezavantajlı duruma düşmesi üzerine eleştiriler vardır. :contentReference[oaicite:15]{index=15}
Sonuç
Özetle, izale‑i şuyu davası söz konusu olduğunda, taşınmazın satılması hukuken mümkündür. Taşınmazın bölünmesi mümkün değilse mahkeme satış kararı verebilir, satış üçüncü kişilere yapılabilir ve paydaşlar payları oranında bedel alabilir. Ancak bu süreçte usul kurallarına, bilirkişi raporlarına, satış işlemlerine dikkat edilmelidir. Örneğin hissedar olarak satışa karşı çıkmak zorlaşabilir; bunun yerine aynen taksim talebinde bulunabilir veya ihaleye katılarak payı devralmayı değerlendirebilir.
Bu konuda özellikle bir taşınmazın durumu (paylı mülkiyet, elbirliği mülkiyeti, bölünebilirlik, imar durumu) ve paydaşların konumu (kimler, pay oranları, hukuki işlemler) belirleyici olacaktır. Bu nedenle özel durumunuz için bir hukuk uzmanıyla değerlendirme yapmanız faydalı olacaktır.
Etiketler: #İzaleİŞuyu #OrtaklığınGiderilmesi #TaşınmazSatışı #PaylıMülkiyet #Hukuk
::contentReference[oaicite:16]{index=16}